Türk ve Suriyeli öğrencilerin birlikte eğitim göreceği Dulkadiroğlu İlk ve Ortaokulunun açılışı yapıldı
Milli Eğitim Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve UNICEF tarafından desteklenen, Avrupa Komisyonu’nun mali desteği ile inşa edilen Suriyeli çocuklara, eğitimlerine devam etme imkânı sunacak olan Dumlupınar İlk ve Ortaokulu hizmete açıldı.
Suriye Krizi beşinci yılına girerken, yaklaşık iki milyon Suriyeli çocuk komşu ülkelerde mülteci olarak yaşıyor. Türkiye’de bulunan 1.7 milyonu aşkın Suriye vatandaşının yarısı çocuklardan oluşuyor; bu çocukların 600.000’e yakını ise okul çağında. Kahramanmaraş’ta ise Suriyeli öğrencilerin eğitimlerine katkı sunmak amaçlı inşa edilen eğitim merkezinde temel öğrenme dili Arapça olacak.
TEK ÇATI ALTINDA BİRLEŞTİLER
Milli Eğitim Bakanlığı, AFAD, yerel makamlar ve diğer paydaşların Türkiye’de hem kamplarda hem de kamp dışında yaşayan her yaştan çocuğa kaliteli bir eğitim sunulması için gösterdiği gayretler UNICEF tarafından da destekleniyor. Kahramanmaraş’ta hizmete açılan eğitim merkezinin dışında, UNICEF bugüne dek toplamda 29 eğitim merkezinin kurulmasına yönelik çalışmalara destek oldu. Her biri 24 derslikli dört yeni eğitim merkezinin inşaatı da yine Milli Eğitim Bakanlığı ve AFAD’ın işbirliğinde devam ediyor.
SURİYELİ ÖĞRENCİLERİN OKULLAŞMA ORANI SURİYE’NİN ÜZERİNDE
Suriyeli öğrencilerin eğitimi için Suriye’den daha çok okullaşma oranını gerçekleştirdiklerini belirten Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Ali Rıza Altunel, Türkiye’de Suriye öğrencileri okullaştırma sayısının daha da arttırmayı hedeflediklerini söyledi. Altunel, “Göreve geldiğim günden itibaren toplam 11 bin Suriyeli öğrencimiz eğitim sistemimize geçici eğitim merkezlerimiz aracılığıyla dahil edilmiştir. Sadece bunlardan 9 bini kendi okullarımızda kendi öğrencilerimizle birlikte okuma fırsatına erişebilmişlerdir. Bu yaklaşık bir buçuk yıllık süreç içerisinde aldığımız tedbir ve sağladığımız destekler sonucunda 613 bir öğrenci artık Türk eğitim sisteminin bir parçası haline geldi. UNİCEF, ne zaman hangi konuda bir ihtiyacımız olsa hemen yanımızda oldu. 613 bin öğrencimiz okullaştırılmış vaziyette ancak yaklaşık 80 bin öğrenci bugün itibari ile eğitim çağında bulunan Suriyeli yavrumuzu neredeyse okullaştırılma imkanı kalmamıştır. Sebebi ise; bunların birçoğu bulundukları almaları gereken eğitim çağının dışına çıkmış bulunuyor. Bugün ilk okulu hiç görmeyen ama artık ortaokul seviyesinde olan çocuklarımızı da geçtiler. Dolayısıyla alanda okullaştırılması gereken öğrenci sayılarımız yoğun bir şekilde Şanlıurfa, Gaziantep ve Hatay illerimizin okula erişmesi gerektiği halde bulunduğu yaş itibari ile okul çağında bulunması gereken öğrencilerin tamamına erişebilmede sorun yaşıyoruz. Daha önce bir şekilde okula erişemeyen Suriyeli öğrencilerin 30 binini bugün itibari ile telafi eğitim yolu ile okullaştırmış olacağız. Bu projeyi de UNİCEF ile birlikte yürütmeye çok yakın bir zamanda başlayacağız. 2018-2019 eğitim öğretim yılı itibariyle bugün ilk okullarda Suriye’den daha çok okullaşma oranını gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Suriye’de okullaşma oranı ilk okullarda yüzde 96 iken bugün Türkiye’de yaşayan Suriyeli çocuklarımızın yüzde 98’ini ilk okullarda okullaştırmış bulunuyoruz. Aynı şekilde ortaokullarda da yine yüzde 66 Suriye’de okullaşan öğrenci var bizim ülkemizde bu yıl itibariyle ortaokullarda okullaştırdığımız sayı ise yüzde 63 yani Suriye rakamını yakalamak üzereyiz. İnşallah onu da biz bir aylık zaman süreci içerisinde geçeceğimizi düşünüyoruz. Bizim tek temel problemimiz liselerdir Lise eğitimi hala Suriye’de zorunlu bir eğitim değil ve zorunlu eğitim olmamasından dolayı Türkiye’de yaşayan Suriyelilerde biz okumayı tamamladık eğitimi bitirdik mantığı ile yaklaştığından dolayı bu alanda zorluklar yaşıyoruz” dedi.
TÜRK ALMAN İŞBİRLİĞİ
Okulun yapımı için Milli Eğitim bakanlığı ve AFAD ile ortaklaşa çalışma yürüttüklerini belirten Alman Kalkınma Bankası (KFW) Temsilcisi Frank Bellon, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Türkiye Cumhuriyeti bu çocukların eğitimine çok ciddi bir ehemmiyet gösterdiğini görüyorum. Çocukların Türk eğitim sistemine adapte edilmesi Türk cumhuriyeti içinde büyük bir öncelik meselesidir. Bu anlamda KFW (Alman Kalkınma Bankası) bizde Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriyeli mülteci krizine yanıt verme noktasında gösterdiği gayretlere her zaman destek sağlamışızdır. KFW 60 yıldan uzun süredir Türkiye Cumhuriyeti ile işbirliği halinde ve bu işbirliği çerçevesinde çok önemli başarılı projelere de imza atmıştır. 2015’ten bu yana süregelen düzenli olarak sağladığımız desteğin yanı sıra Türkiye’nin Suriyeli mülteciler krizine de yanıt vermesi anlamında çeşitli kampanyalarına destek olmaya başladık. Gerçekleştirdiğimiz projelerin birçok kısmı da eğitim sektöründe çünkü biz de bir neslin kaybolmaması için elimizden geleni gösterme gayreti içerisindeyiz. 2015 yılında KFW Unicef ile birlikte bir ortaklık projesine girişti ve bugün burada açılışını yaptığımız okulda bu ortaklık vesilesi ile gerçekleştirilen çalışmalarımızdan birisidir. Bugün burada açılışını yaptığımız okulun yanı sıra Türkiye’nin muhteliflerinde 122 tane okula da hem onarım anlamında hem de yeniden inşa anlamında destek verdik. Bu okulların bir kısmı mülteci kampları içerisinde yer alırken bir kısmı da ev sahibi toplulukların il sınırları içerisinde yer alıyor. Programlar vesilesi ile gerçekleştirdiğimiz projeler yolu ile şu anda 60 binden fazla çocuğa eğitim imkanı sağlayabiliyoruz. Yine bu proje kapsamında bu okullarda eğitim veren Suriyeli gönüllü öğretmenlerin aylık maaşının ödemesini de gerçekleştiriyoruz çünkü henüz Türkçe diline aşina olmayan bu çocukların kendi dillerinde eğitim yapmaları gerekiyor. Bu öğretmen destek programı da yine Milli Eğitim Bakanlığı UNİCEF ortaklığı ile gerçekleştirilen bir projeydi. Almanya hükümetinin finansman desteği ile proje daha da genişletildi ve şu anda proje çerçevesinde 12 binden fazla öğretmene istihdam sağlanıyor ve bu 12 binden fazla öğretmende 230 binden fazla çocuğun eğitimine destek oluyor. KFW, UNİCEF, milli eğitim bakanlığı ve ayrıca Alman hükümetinin desteği ile şu anda bu öğretmenlere 109 milyon Euro’dan fazla ödeme yapıldı. KFW Türkiye hükümetini yalnızca Almanya hükümetinin sağladığı finansman ile değil aynı zamanda Avrupa Birliği’nin sağladığı finansman ile de destekliyor. Yine ocak ayından başlayarak milli eğitim bakanlığının 165 milyon Euro ‘lük bir finansman desteği sağladık. Bu finansman yolu ile de muhtelif illerde 100’den fazla yeni okulun inşaatı gerçekleştirilecek. Bu okulların faydalanıcıları da yalnızca Suriyeli mülteciler değil aynı zamanda Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan Türk halkıdır.”
EN FAZLA MÜLTECİ TÜRKİYE’DE
En fazla mülteciye ev sahipliği yapan tek ülkenin Türkiye olduğunu söyleyen UNİCEF Türkiye Temsilcisi Philippe Duamelle, “Hepinizin bildiği üzere dünyanın başka ülkelerine kıyasla en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye’dir. O yüzden ilk olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine minnettarız. Suriye’de maalesef bu savaş hala devam ediyor ve bu savaş orada devam ederken, en büyük bedeli de çocuklarımız ödüyor. Çocuklarımızın eğitimi, refahı ve gelecekleri risk altında. Bu krize yanıt verebilmek için özellikle eğitim alanında olmak üzere çok ciddi gayretler sarf edildi ve ilk kez Türkiye’de okula kayıtlı olan mültecilerin sayışı okula kayıtlı olmayanların sayısını geçti. Şu an itibari ile ülkede hem geçici eğitim merkezlerinde hem de devlet okullarında 600 binden fazla çocuk resmi olarak eğitim alıyorlar. Bu vesile ile ben milli eğitim bakanlığı ile ben milli eğitim bakanlığına başarılarından ötürü tebriklerimi iletiyorum. Bununla birlikte yaşanan mülteci krizi Türkiye’nin alt yapısına ve temel hizmetlerine de ciddi bir yük bindirmiştir. Aynı şeyin burada Onikişubat Belediyesi içinde geçerli olduğunu biliyorum. Bu durum bizim hala ele almamız gereken bir durum. Hali hazırda 350 binden fazla Suriyeli çocuk okula erişime sahip değil o çocuklara da ulaşabilmek için daha çok gayret göstermeliyiz. Açılışını yaptığımız devlet okulu da gösterdiğimiz gayretlerden bir tanesidir. Uzun yıllardır Milli Eğitim Bakanlığı, AFAD ve UNİCEF arasında devam eden bu ortaklığın bir sonucudur. Yine açılışını yaptığımız okulun inşaatı da uzun yıllardır devam eden ve Almanya tarafından desteklenen mali destek sayesinde yapıldı” ifadelerini kullandı.
Almanya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Robert Dölger, ise “Ortak görevimiz mültecilere umut ve olanak sunarak kendi hayatlarını yönetme fırsatı vermek ve onurlu bir hayat sürmelerine katkıda bulunmak olmalıdır. Bu bağlamda bu okulun yapılmasa ve buna benzer pek çok projede Alman hükümeti Türkiye ile birlikte çalışma kararlılığını sürdürüyor” diye konuştu.